T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
AMASYA / TAŞOVA - Şehit İdris Bolat Anadolu Lisesi

ŞİBAL İFTAR YEMEĞİNDE BULUŞTU

Ey iman edenler! Allah’a karşı

gelmekten sakınmanız için oruç,

sizden öncekilere farz kılındığı gibi,

size de farz kılındı.

(Bakara Sûresi 183)

Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre

Resûlullah (s.a.s) şöyle buyurdu:

Aziz ve celîl olan Allah "İnsanın oruç dışında

her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir,

mükâfatını da ben vereceğim" buyurmuştur.

(Buhârî, Savm 9; Müslim, Sıyâm 163)

Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre

Resûlullah (s.a.s) şöyle buyurdu:

Oruç kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü

söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri

kendisine söver ya da çatarsa: ‘Ben

oruçluyum’ desin.

(Buhârî, Savm 9; Müslim, Sıyâm 163)

Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre

Resûlullah (s.a.s) şöyle buyurdu:

Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç anı vardır:

Birisi, iftar ettiği zaman, diğeri de orucunun

sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır."

(Buhârî, Savm 9; Müslim, Sıyâm 163)

Ebû Saîd el-Hudrî’den (r.a.) rivayet edildiğine

göre Resûlullah (s.a.s) şöyle buyurdu:

"Allah rızâsı için bir gün oruç tutan kimseyi

Allah Teâlâ, bu bir günlük oruç sebebiyle

cehennem ateşinden yetmiş yıl uzak tutar."

(Buhârî, Cihâd 36; Müslim, Sıyâm 167-168.)

Sehl İbni Sa'd’dan (r.a.) rivayet edildiğine göre Hz.

Peygamber (s.a.s) şöyle buyurdu:

"Cennette reyyân denilen bir kapı vardır ki, kıyamet

günü oradan ancak oruçlular girecek, onlardan

başka kimse giremeyecektir. Oruçlular nerede? diye

çağrılır. Onlar da kalkıp girerler ve o kapıdan

onlardan başkası asla giremez. Oruçlular girince o

kapı kapanır ve bir daha oradan kimse girmez."

(Buhârî, Savm 4; Müslim, Sıyâm 166.)

Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre

Resûlullah (s.a.s) şöyle buyurdu:

"Kim, faziletine inanarak ve karşılığını

Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu

tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır."

(Buhârî, Îmân 28, Savm 6)

Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre

Resûlullah (s.a.s) şöyle buyurdu:

"Hiçbiriniz, oruçlu olduğu gün çirkin söz

söylemesin ve kimse ile çekişmesin. Eğer biri

kendisine söver veya çatarsa, ‘ben oruçluyum

desin’"

(Buhârî, Savm 9)

Resûlullah Efendimiz buyurmuşlardır:

“Oruç tutunuz ki, (madden ve

mânen) sıhhat bulasınız!”

(Heysemî, 203 III, 179)

Allâh Resûlü bir gün:

“Oruç, oruçluya yakışmayan şeylerle

zedelenmedikçe (tutan için) bir

kalkandır.” buyurdu.

Ashâb-ı Kirâm: “(Oruçlu) onu ne ile

zedeler?” diye sorunca Resûl-i Ekrem: “Yalan

ve gıybetle...” cevâbını verdiler.

(Nesâî; Sıyâm, 43)

Hadîs-i şerîfte buyrulur:

“Eğer kullar, Ramazan’ın fazîletlerini

bilselerdi, bütün senenin Ramazan olmasını

temennî ederlerdi…” buyruluyor.

(Heysemî, c. III, sf. 141)

Zeyd İbni Hâlid el-Cühenî’den (r.a.) rivayet

edildiğine göre Nebî şöyle buyurdu:

"Kim bir oruçluyu iftar ettirirse, oruçlu kadar

sevap kazanır. Oruçlunun sevabından da

hiçbir şey eksilmez."

(Tirmizî, Savm 82)

Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre

Resûlullah şöyle buyurdu:

"Kim Ramazan’ın faziletine inanarak ve

sevabını Allah’tan bekleyerek terâvih

namazını kılarsa, geçmiş günahları

bağışlanır."

(Buhârî, Îmân 37 ; Müslim, Müsâfirîn 173, 174.)

Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre

Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

"Faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan

bekleyerek Kadir gecesini değerlendiren

kişinin geçmiş günahları bağışlanır."

(Buhârî, Îmân 25, 27, 28, 35, Savm 6, Terâvih 1, Leyletü'lkadr 1; Müslim, Müsâfirîn 173-176.)

Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre

Resûlullah şöyle buyurdu:

“Büyük günahlardan kaçınılması halinde,

beş vakit namaz, iki cuma ve iki Ramazan,

aralarında (işlenecek küçük) günahlara

kefârettir.”

(Müslim, Tahâret 16)

Ramazan ayı her yıl olduğu gibi bu yıl da bizleri karşıladı. Ramazan ayı, sadece bir aylık bir ibadet değil, aynı zamanda manevi bir yolculuktur. Bu ay boyunca oruç tutarak kendimizi deniyor, sabır ve dayanıklılık kazanıyoruz.

Peygamber Efendimiz  şöyle buyurmuştur;

“Ey insanlar, büyük ve mübarek bir ay yaklaştı, gölgesi başınıza geldi.

Bu öyle bir aydır ki, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi vardır.

Allah o mübarek ayın gündüzlerinde orucu farz, gecelerinde nafile namazları meşru kıldı.

Bu ayda küçük büyük bir hayır yapan insan başka aylarda bir farz eda etmiş gibi sevap alır.

Bu ayda bir farzı yapmak, başka aylarda yetmiş farz yerine geçer.

Bu ay Allah için açlık ve susuzluğun, taat ve ibadetin meşakkatlerine sabır ve tahammül ayıdır. Sabrın karşılığı da Cennettir.

Bu ay yardımlaşma ayıdır, bu ay mü’minlerin rızkını arttıracak aydır.

Bu ayda her kim oruçlu bir mü’mine iftar edecek bir şey verirse, yaptığı bu iş günahlarının bağışlanmasına ve Cehennemden azat olmasına sebep olur. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmeden onun kadar sevaba kavuşur."

Ramazan ayı, bizlere sadece açlık ve susuzluk değil, aynı zamanda sabır, hoşgörü, merhamet ve paylaşım gibi önemli değerleri hatırlatıyor. Bu ayda, kendimizden başka insanların ihtiyaçlarını da düşünerek, yardımlaşma ve paylaşma duygularımızı da geliştiriyoruz.Ramazan ayı, bize insanlık değerlerini hatırlatırken, aynı zamanda birlik ve beraberliğimizi de güçlendiriyor. 

Birlik ve beraberliğimizin perçinlenmesi ve kurum kültürüne katkı sağlaması bakımından büyük önem taşıyan 11. ve 12. sınıf öğrencileri merkezli itfar programımıza katılan başta İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Mustafa TÜMER ' e ve yönetimine, geçen aylarda emekliye ayrılan Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenimiz Filiz ÇAPAR ŞAHİN ' e, değerli zamanlarını ayırıp bu atmosfere katkı sağlayan değerli öğretmenlerimize ve geleceğimizin teminatı gençlerimize katılımlarından dolayı teşekkür ederiz.

 

04-04-202304-04-202304-04-202304-04-202304-04-202304-04-202304-04-202304-04-202304-04-202304-04-202304-04-202304-04-202304-04-202304-04-202304-04-2023

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 04.04.2023 - Güncelleme: 04.04.2023 12:57 - Görüntülenme: 405
  Beğen | 4  kişi beğendi